Bir
genç, meşhur İngiliz devlet adamı Balfour'a diplomasinin ne olduğunu
sormuştu. Balfour ona şu hikayeyi anlattı:
"Bir zamanlar Şarkta çok kudretli
bir padişah varmış. Bu padişah bir gece rüyasında bütün dişlerini
birer birer kaybettiğini görmüş. Hemen bir tabirci çağırtarak rüyasını
tabir etmesini emretmiş. Diplomatlıktan nasibi olmayan tâbirci:
- Bu dişler senin evlatlarındır, demiş. Birbiri ardına hepsi ölecek,
sen de bunların ölümlerini göreceksin.
Gazaba gelen padişah, derhal adamın
boynunun vurulmasını emretmiş. Sonra başka bir tâbirci çağırtmış.
O d arüyayı şöyle tâbir etmiş.:
- Sevinin padişahım! Dişler evlatlarınıza delâlettir. Siz Allah'ın
sevgili kullarındansınız. Allah size öyle bir uzun ömür vermiş ki ,
milletinizin saadeti için siz bütün evlatlarınızdan fazla yaşayacaksınız.
Padişajh da ona bir kese altın ihsan etmiş."
Balfour gence dönmüş:
- Diplomasinin ne olduğunu şimdi anladın
mı? demiş.